
Selçuklu’nun Sessiz Tanıkları Arasında Derin Bir Sohbet, Akşamında Gülümseten Bir Gösteri
Oyunculuğuyla milyonların kalbinde yer edinen Metin Yıldız, bu kez sahnede değil; tarihin kalbinde, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nda anlamlı bir buluşmanın parçasıydı. Hem kültürel bir değer olarak taşıdığı birikimi, hem de zarif mizah anlayışıyla unutulmaz bir sohbet gerçekleştirdi.
Gün batımına doğru Ahlat’ın sessiz taşları arasında başlayan söyleşi, sadece sanatla değil, tarih ve kültürle de iç içe olan Metin Yıldız’ın çok yönlü kimliğini bir kez daha ortaya koydu. Mezarlığın manevi atmosferi, konuşmaya derinlik katarken; Selçuklu’nun taşlara kazınmış hikâyeleri de sohbetin ilham kaynağı oldu.
Röportajın ardından, Metin Yıldız’ın akşam sahne aldığı Stund Up gösterisi ise günü gülümseterek tamamladı. Seyirciler hem güldü hem düşündü; Ahlat, o gün hem geçmişe hem bugüne ev sahipliği yaptı.
Metin Yıldız, sadece oyunculuğuyla değil, birikimi, tevazusu ve kültürel duyarlılığıyla da takdir topladı.
Ahlat’ta bir bahar akşamı, taşlar arasında yankılanan sözlerle, sanat ve tarihin buluşmasına tanıklık ettik.

METİN YILDIZ AHLAT’TA: TARİHE SAYGI, SANATA GÜLÜMSEME
EDİTÖR YORUMU:
Bazen bir insanla tanıştığınızda onun sadece yaptığı işle değil, taşıdığı ruhla da özel olduğunu anlarsınız. Metin Yıldız’la Ahlat’ta gerçekleştirdiğimiz röportaj, tam da böyle bir buluşmaydı. Tarihin sessizce konuştuğu Selçuklu Mezarlığı’nda, sadece sorular sormadım; zaman zaman durup taşların arasında o sessizliğe kulak verdik birlikte.
Gündüz başlayan sohbetimizde tarih, kültür, kimlik ve insan olmak üzerine derin cümleler kurdu Metin Yıldız. Oyunculuk mesleğine duyduğu saygının, geçmişe duyduğu ilgiyle nasıl iç içe geçtiğine tanık oldum. Ahlat’ın taşlarında, sadece birer mezar değil; bir medeniyetin izlerini, sanatla yoğrulmuş bir hafızayı gördü. Bunu anlatırken gözlerinde bilgiyle harmanlanmış bir tevazu vardı.
Daha çok sahnedeki neşeli haliyle tanınsa da, Yıldız’ın düşünsel derinliği beni özellikle etkiledi. O an anladım ki, onun mizahı da hafif bir şey değil; yaşamın, insanın ve toplumun yükünü alabilmek için ustalıkla örülmüş bir anlatım biçimi.
O akşam Ahlat’ta sahneye çıktığında, gündüz konuştuklarımızı sanki başka bir dilden, gülümseten bir dilden yeniden anlattı. Stund Up gösterisi, seyircileri hem kahkahaya boğdu hem de düşündürdü. Aynı günde hem tarih hem sanatla bu kadar derin temas kurmak, nadiren nasip olur.
Metin Yıldız yalnızca sahnede değil, hayatın her yerinde gerçek bir anlatıcı. Oyunculuğu kadar duruşu da takdir edilesi. Ahlat’ta geçirdiğimiz o anlamlı gün, hem kalbimde hem hafızamda özel bir yer edindi.
SPİKER&EDİTÖR: SELDA ŞENTÜRK – İSTANBUL
KAMERA&TEKNİK: HAZIM ÖZENİR – KOCAELİ