Müziğin ruhunu notalara döken, sahnede bir enstrümanla değil adeta bir orkestrayla buluşmuş gibi duran bir isim: Umut Açıkgöz. Geçtiğimiz günlerde İzmit Şehir Kulübü’nde, Doruk Ocak’ın ev sahipliğini yaptığı gecede sahne aldı. Ama bu sıradan bir performans değildi. Sahneye adım attığı andan itibaren mekanın havası değişti. O söyledi, klavye ona eşlik etti. Dinleyiciler ise sadece bir konser değil, adeta bir müzik seremonisine tanıklık etti.

Sahnedeki varlığı kadar mütevazı duruşuyla da dikkat çeken Açıkgöz, gecenin sonunda SŞ Medya Prodüksiyon muhabiri Hazım Özenir’in sorularını yanıtladı. Röportaj, onun müzikle olan ilişkisini, hayatla kurduğu dengeyi ve hedeflerini daha yakından görmemizi sağladı.

“BENİM İÇİN SAHNE, BİR ANLATIM BİÇİMİ”

Umut Açıkgöz’ün müzikle tanışıklığı çok küçük yaşlara dayanıyor. Çorum’da doğan sanatçı, 7 yaşında belediye konservatuarına girerek bu yola ilk adımını attı. Ortaokul döneminde konservatuardan başarıyla mezun oldu ve ardından Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ne devam etti. Müzik eğitimi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı ile zirveye ulaştı. Sonrasında öğretmenlik formasyonunu da tamamlayarak, sahnede olduğu kadar sınıfta da hayatlara dokunmaya başladı.

Gündüz öğrencilerine nota öğreten bir öğretmen, gece ise parmaklarının ucunda duyguları yöneten bir sanatçı. Onu sahnede özel kılan detay ise on parmakla çalma stilinin getirdiği teknik ustalık. Müziği bir sistemle değil, içgüdüyle yapan biri. O an ne hissediyorsa, klavye onunla birlikte akıyor.

Kendi ifadesiyle: “Ben çalmıyorum, yaşıyorum. Her gün en az dört saat çalışıyorum. Bu bir aşk meselesi değil; sadakat, bağlılık, bazen de fedakârlık.”

SADECE BİR MÜZİSYEN DEĞİL, BİR YORUMCU

Türkiye onu yalnızca sahnede değil, ekranlarda da tanıdı. Beyaz Show’dan Işın Karaca’ya, Ümit Besen’den Kadir Çöpdemir’e kadar birçok isimle çalıştı. Ama onun asıl amacı, bu özel çalma stilini daha geniş kitlelere duyurmak. Taklit değil; orijinallik onun en güçlü silahı. Çaldığı parçaların orijinaline sadık kalması ve bunu kendi sesiyle tamamlaması ise farkını ortaya koyuyor.

Mekandaki performansı izleyenlerin en çok dikkatini çeken şey de buydu: Ne çaldığı ne de söylediği ‘alışıldık’ değildi. Her nota, onun kimliğini taşıyordu.

Röportajda söylediği şu söz ise, sanata ve hayata bakışını özetliyor: “Her zaman kaliteli işin verimini almayı benimseyen kişilerin başarısız olma şansı yoktur.”

Umut Açıkgöz, sahnede olduğu kadar mütevazı biri. “Hedefim ünlü olmak değil,” diyor. “Ben sadece bu işi doğru yapayım, gerisi zaten gelir.” Ve belli ki geliyor da. Çünkü onun yaptığı sadece müzik değil; duyguya, emeğe, sadeliğe dokunan bir sanat.

NAZAN KARAMAN’DAN SAHNEDE SÜRPRİZ KUTLAMA

İzmit Şehir Kulübü’nde gerçekleşen müzik dolu gecede, sahneye çıkan Umut Açıkgöz’ün performansı büyük beğeni toplarken, geceye renk katan bir başka sürpriz de solist Nazan Karaman’dan geldi. Karaman, dostlarıyla birlikte geceye katılarak Açıkgöz’ü dinleyenler arasındaki yerini aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, yanında getirdiği pastayla küçük bir kutlama yaptı. Sıcak atmosferde geçen bu an, salondaki konuklar tarafından alkışlarla karşılandı. Müziğin birleştirici gücünü ve dostlukların değerini gösteren bu özel kare, geceye anlam kattı.

SANATIN VE ZARAFETİN BULUŞMA NOKTASI: DORUK OCAK’TAN İZMİT’E KÜLTÜR ARMAĞANI

İzmit Şehir Kulübü, sadece bir mekan değil; sanatın, nezaketin ve kaliteli zamanın adresi. Mekanın sahibi Doruk Ocak, müziğe ve sanatçılara verdiği değerle takdir topluyor. Her detayıyla özenle hazırlanmış bu özel ortam, şehre kültürel bir soluk katıyor.

“Umut Açıkgöz, müzikle hayatını şekillendiren bir sanatçı. Onun için müzik sadece bir yetenek değil, bir yaşam biçimi. Sahneye çıktığında, her nota adeta bir duyguyu hayata geçiriyor. Klavyesindeki her tuş, ona ait bir hikayeyi anlatıyor. Onun müziği, teknikten çok, kalpten bir yolculuk. Sahneye adım attığında, sadece bir performans değil, izleyiciyle paylaşılan bir deneyim sunuyor. Müziği, yılların getirdiği emek ve tutkuyla birleşerek dinleyenin ruhuna dokunuyor.”

SPİKER&EDİTÖR: SELDA ŞENTÜRK – İSTANBUL

HABER: HAZIM ÖZENİR – KOCAELİ